Tarihi Erzurum şehrinin ticaret yolları üzerindeki önemini vurgulayan yeni bir keşif yapıldı. Erzurum Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu'nun Osmanlı ve İngiliz arşivlerindeki araştırmaları, şehrin surlarında bilinenlerden çok daha fazla kapı olduğunu ortaya koydu. Halk arasında bilinen Tebrizkapı, Erzincankapı, Kavakkapı, Karskapı, Yenikapı, İstanbulkapı, Kilisekapı ve Gürcükapı'nın yanı sıra, "hendek" ve "cebir" kapılarıyla birlikte toplam 30 kapı tespit edildi. Bu sayı, şehrin savunma sisteminin ve stratejik öneminin daha önce düşünüldüğünden çok daha büyük olduğunu gösteriyor. Araştırma, Erzurum'un tarihine ve savunma mimarisine yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Bu keşif, şehrin zengin tarihini ve önemini daha iyi anlamamızı sağlayacak.

Erzurum Kalesi'nin Gizli Kapıları

Prof. Dr. Küçükuğurlu, 1998 yılından beri Erzurum Kalesi üzerinde araştırmalar yürütüyor. Kale surlarının günümüze ulaşan kısımlarının az olduğunu belirten Küçükuğurlu, tarihi kaynaklar ışığında Erzurum'un 7, 8 veya 9 kapılı bir şehir olduğu inanışının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Araştırmalar, Roma döneminde inşa edilen ve daha sonra Osmanlı döneminde genişletilen kale surlarının, beklenmedik sayıda kapıya ev sahipliği yaptığını ortaya koydu. Özellikle İran tehlikesine karşı inşa edilen yeni surlar ve hendeklerin üzerindeki kapılar, şehrin savunma stratejisinin karmaşıklığını gösteriyor. Bu kapılar, sadece şehrin giriş-çıkış noktaları değil, aynı zamanda stratejik öneme sahip noktalardı.

Cebir ve Hendek Kapıları: Yeni Bir Perspektif

1570'li yıllarda Osmanlılar tarafından İran tehlikesine karşı inşa edilen üçüncü sur üzerinde, "cebir kapıları" adı verilen bir kapı türü keşfedildi. Bu kapılar hakkında detaylı bilgiye ulaşılamasa da, araştırmada en az 15 cebir kapısı olduğu tespit edildi. Bunlara ek olarak, surların dışında, şehri çevreleyen hendekler üzerinde yer alan "hendek kapıları" da tespit edildi. Bu keşifler, Erzurum Kalesi'nin savunma sisteminin karmaşıklığını ve kapsamını ortaya koymaktadır. Araştırmacılar, bu kapılar sayesinde Erzurum'un savunma sisteminin daha iyi anlaşılmasını umuyorlar.

23 Kilometrelik Sur ve 30 Kapı: Tarihin İzleri

Erzurum Kalesi'nin dört surunun toplam uzunluğunun 23 kilometreye ulaştığı belirtildi. Bu surlar, Doğu Roma döneminden 1877 yılına kadar farklı dönemlerde inşa edildi. Prof. Dr. Küçükuğurlu, bu surların ve 30 kapının günümüzde ayakta kalmış olması halinde Erzurum'un açık hava savaş müzesi olacağını belirtti. Osmanlı ve İngiliz arşivlerindeki belgeler, tamire ihtiyaç duyulan kısımların detaylı bir şekilde incelendiğini ve keşif defterleri oluşturulduğunu gösteriyor. Bu defterler, hendek ve cebir kapılarının çoğunun bulunmasına yardımcı oldu. İngiliz arşivlerinden elde edilen haritalar da Doğu Roma dönemine ait surlardaki kapıların yerlerinin belirlenmesinde önemli rol oynadı. Tüm bu çalışmalar, Erzurum'un tarihini ve stratejik önemini daha iyi anlamamızı sağlıyor.